Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Namık Kemal Üniversitesi’nde, Tekirdağ Cihannüma, Hukukçular Derneği ve Genç Hukukçular Derneği’nin düzenlediği, ‘Gazze’de İnsanlık Krizi: Uluslararası Hukuk ve İsrail Sorunu’ konulu sempozyuma katıldı.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Hamdi Topal, Namık Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, Hukukçular Derneği Genel Başkanı Ahmet Yılmaz, Cihannüma Genel Başkanı Rıza Yorulmaz, tarafından karşılanan Şentop, Gazze ile ilgili düzenlenen fotoğraf sergisini gezdi.
Konferansta konuşan Şentop, İsrail’in soykırımlarının aralıksız devam ettiğini belirterek, şöyle dedi:
“Bugün yanılıyor olabilirim, 171’inci günü, 7 Ekim’den bugüne saydığımızda İsrail’in, Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın, insanlık suçlarının 171’inci Günündeyiz. Çok toplantılar, çok konuşmalar yapıldı, mitingler yapıldı dünyanın her yerinde. O bakımdan konuşmak mı? İyidir, gereklidir. Yoksa susmak mı? Konuşmamak mı? Biraz tereddütlüyüm. Sözlerin, kelimelerin, en azından bugün devam eden soykırım konusunda henüz bir fayda ortaya koymadığı bir dönemin içerisindeyiz. İsmet Özel’in şiirinden hatırlıyorum; ‘Sözlerim var köprüleri geçirmez, kimseyi ateşten korumaz kelimelerim’ diyor. Dolayısıyla tüm konuşmalarımız, sözlerimiz, İsrail’in yaptığı vahşetten, Gazze’de olan bitende şimdilik bir tesir meydana getirmedi. Bugün Gazze’de bulunan birçok gazeteci, temasta olduğumuz arkadaşlarımız var. Onların en önemli mesajı burada ki soykırımı olabildiğince unutmayın, unutturmayın. Dolayısıyla bu tür toplantılar bizim kalbimizde içimizde geçen, kalben buğzetmek görevimizi, vazifemizi bir ileri noktaya taşınması dil ile de buğzetme itirazımızı buğzumuzu, burada yanlışlığa olan bizim içimizde ki husumeti ifade etmenin dile getirmenin bir yolu, bir vesilesi. O anlamda önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
‘BAĞIMSIZLIK VAR, BAĞIMSIZLIK VAR’
Müslüman ülkeleri parmak hesabıyla saymamak gerektiğini belirten Şentop, “Bir uluslararası toplantıda Türkiye aleyhine bir çalışma yapmıştı bazı Avrupa ülkeleri, bizim Barış Pınarı Harekatı’nın birkaç gün sonrasında yapılan bir toplantıydı. Türkiye’nin kınanmasına dair, bazı Avrupa ülkeleri. Biz de ona karşı bir strateji geliştirdik, Fransa aleyhinde bir önerge vermiştik, bir gün öncesinde de bir çalışma yapmıştık. Asya Parlamenter Asamblesi dönem başkanıydım. O dönem de iklim değişikliği ile ilgili bir önerge hazırlattık. Maksadımız Avrupa ülkelerinin Türkiye aleyhine verdikleri önerge ile bizim Fransa aleyhine verdiğimiz önergeyi çarpıştırarak iklim değişikliği ile ilgili önergeyi çıkarmaktı o toplantıdan. Başarılı olmuştuk o toplantıda.
Fakat orada bazı İslam ülkeleri, Türkiye’nin yanında yer almadılar. Bunlardan bir tanesi de Afrika’da küçük bir ülke, bu toplantıdan aylar sonra başka bir yerde başka bir toplantıda beraberdik. Kendilerinin organize edeceği, düzenleyeceği bir toplantı için bizden destek istediler, ben de genel olarak geçiştirdim bazı sözlerle, o ısrar etti. Ben de yapmayacağımızı söyledim, ‘ama biz kardeşiz’ dedi. ‘Böyle bir desteği onun için talep ediyoruz’ dedi. Ben e dedim ki biz sizden bir destek talep etmedik ama Türkiye karşıtı bir önergeye destek verdiniz 2 ay önceki toplantıda. Durdu dedi ki, ‘Akıllı bir adam kendi ülkesinde meclis başkanı’. Dedi ki, ‘Bağımsızlık var, bağımsızlık var” dedi. Kendi ülkeleri bakımından. Yani biz de bağımsız bir ülkeyiz ama hepsi aynı anlama gelmiyor. Gerçekten böyle, işte sayıyoruz 57 ülke var İslam ülkesi ama hepsine bağımsız ülkeler diyoruz ama bağımsızlık var, bağımsızlık var. Bu bakımdan bu tabloya bakarken sadece görüntüyü dikkate alarak, parmak hesaplarıyla, sayısal hesaplarla hareket etmememiz lazım” diye konuştu.
‘TÜRKİYE BİRÇOK KONUDA YALNIZ’
Türkiye’nin birçok konuda bu yüzden yalnız kaldığını söyleyen Şentop, “Bu açıdan Türkiye’nin birçok konuda yalnız kalması, birçok konu da öncülük yaparken yanında birçok ülkenin yer almaması anlamlıdır. Bunun tarihsel sebepleri var. Bugüne dair sebepleri var, ancak işte bu Müslüman olmayan ülkelerde dahil olmak üzere dünyada halkların bu konu hakkındaki tutumu, uluslararası sisteme, düzene karşı itirazı çok kıymetlidir. Bunların belli bir noktası vardır, yükseliş noktası o noktadan artık küçük olmaktan çıkıp büyük bir dönüşümü gerçekleştirecek bir noktaya varırlar. Dünyanın artık yeni bir düzen ihtiyacı ortada ama dünyadaki halklarında bu konudaki talepleri bizim açımızdan yakın geleceği işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024